Sanırım en dikkatli okuduğum kitap bu şimdiye kadar. Bana göre en "iyi ki yazılmış" kitaplardan biri. Detaylarına girmeden özetlemeye çalışacağım.
"Facts about epilepsy" kısmında bilmediğim bir şey olmasa da, şimdi çok başka bir gözle okuduğum için sanırım daha çok sinirlendim. Hippocrates epilepsi ile ilgili ilk kitabını M.Ö. 400 yılında yazmış ve o dönemde epilepsisi olan insanların lanetlendikleri düşünüldüğü için kitabının adını "On the Sacred Disease" koymuş.
1494'te dominik papazların gözetiminde yazılan bir cadı avı el kitabında, cadıların özellikleri arasında nöbet geçirmeleri de var.
Geçtiğimiz yüzyılda Amerika'da bazı eyaletlerde epilepsisi olan insanların evlenmesi, çocuk yapması yasakmış.
Epilepsisi olan insanlara "epileptik" denmez.
Epilepsinin birçok türü ırsi değildir.
Birçok insan epilepsiyi ilaçlarla iki-dört yıl gibi bir sürede atlatır.
Epilepsi denince birçok insanın düşündüğü ağızdan köpüklerin çıktığı, hastanın titreyip kendinden geçtiği nöbetler sadece bir türünü oluşturuyor. Siz karşınızdaki insanı dalgın, dinlenmiyor sandığınız bir anda o bir nöbet geçiriyor olabilir mesela. Bunun güzel yanı sürekli olarak hasta olduğunun o kişiye hatırlatılmaması, sessizce nöbetini geçirip hayatına devam edebilmesi.
Amerika'da 1.5 milyon insan aktif epilepsi sahibi imiş.Aktif olması, antiepileptik ilaçlarla tedavi ediliyor olması anlamına geliyor. Daha çok çocuklukta başlayan epilepsi, kişinin ilk yirmi yılı içinde gitgide azalır, sonra durağanlaşır ve dış faktörlerin de etkisiyle 55-60 yaşlarında geri gelebilirmiş.
Nöbetlerin sebebini ise şöyle açıklıyor doktorumuz: Beyninizdeki hücreler sinyal göndereyim derken kafayı yer. Bir kısmı çıldırmış gibi sinyal göndermeye çalışırken diğerleri de onları durdurmayı bir görev bilir. Durdurmak isteyen hücrelerde bir azalma varsa ve ya elektriksel sinyallerin geçisini sağlayan sinir taşıyıcılarında bir fazlalık varsa o hücreler durdurulamaz. Beyin bu durumda kendini korumak için bir şey yapmak zorundadır. İşte bunlar o nöbetler.
Tedavide ilaç kullanımında belirtilen kurallara sıkı sıkıya uymak gerekiyormuş. Alkol ve uyuşturucu kadar kötü bir etki de kadınların mensturasyon dönemleri. Hormonal değişiklikler de nöbetleri etkilediği için bu dönemde nöbet sayısında önemli bir artış meydana geliyor.
Stres tabii ki en önemli etkenlerden yine.
Burada bilmediğim çok önemli bir şey öğreniyorum ki içinde "ibuprofen" bulunduran ağrı kesiciler antiepileptik ilaçlardan olan "phenytoin" ile alınınca antiepileptik ilacın bütün yan etkilerini göstermesine sebep oluyormuş. Ben söyleyeyim bir tür bitkisel hayata giriyorsunuz. Salaklaşıyorsunuz, hiçbir şey yapamıyorsunuz. (Bu kısmı okurken nörologuma da diğer doktoruma da çok güzel sözler söyledim. Siz de bilin istedim.)
Epilepsinin en kötü etkiyi bıraktığı insanlar bu hastalığa on beş yaş sonrası yakalananlar ve daha önemlisi nöbetleri yirmi dakika ve daha fazla sürenler. Nöbetin uzun sürmesi beyinde çeşitli hasara sebep olabiliyor. En basit etkisi ise uzun nöbetler sonra hafıza ve entelektüel kapasitede azalma olarak gözleniyor.
En duygusal kitap yazısı oldu benim için.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder