1 Ekim 2010 Cuma

Eminim Şaka Yapıyorsunuz Bay Feynman-Richard P. Feynman

Arkadaşım, çok eğlenceli bu mutlaka oku, dedi. Söz dinlerim.

Feynman, anılarını anlatmış. Ralph Leighton dinlemiş, toplamış. Tuncay İncesu da kitaptan okuduğu birkaç satırla kitabı çevirmeye karar vermiş. Acele etmiş. Çevirirken de acele etmiş olmalı, gerçekten kötü olmuş.

"Meraklı bir karakterin serüvenleri" diyor kitabın kapağında. Önce ön sözleri okudum. Vay be, dedim. Adam MIT'ye, Princeton'a, Caltech'e gitmiş; ama demek espriden anlıyor. Hem ilginç şeyler yaşamış hem de bunların ilginç ve eğlenceli olduğunu anlamış. Çok acayip, diye düşündüm. Adamın ilginç diye anlattıkları hep nasıl bir "nerd" olduğuna dair hikayeler. Otelin mutfağında çalışıyormuş da fasulyeleri doğramak zaman alıyormuş da hemen bir alet yapmış da. Patates için de başka bir alet. Ailesi gece gelip kulaklığını çıkarıyormuş alarm yapmış coca cola kutularından. Üniversitede zeki diye peşinden koşanlar, çözdüğü fizik problemleri ile artan popülerlik... Kitap boyunca böyle bir adamın hayatını niye okuyorum ki ben, dedim. Bana ve benim kafamdaki gerçekliğe ne kadar uzak  bunların hepsi. Bu nasıl yaşam? Bu nasıl bir insan?

Kitap boyunca, bilimin kutsal bir inek olduğuna katılmaktan başka bir şey yapmadım. Hiç de eğlenceli değilmiş üstelik hikayeleri. Adam inek, ne kadar eğlenceli olabilir ki?

"Ama bunu otel işlettiği için kendisini akıllı zanneden bir insana söyleyemezdiniz. O zaman, yenilik yapmanın gerçek dünyada çok zor bir şey olduğunu öğrendim."

(Önce özetleyeyim: Feynman, köpeğinin onun çıplak ayakla bastığı yerleri kokladığını fark ediyor. Sonra yerde emeklemeye başlıyor. Kendi kokusunu almaya çalışıyor. Bununla ilgili fikirlerini bir yerde anlatıyor ve kanıt isteyenler için odadan çıkıyor. Üç kişi üç kitap alıyorlar. Kitapları ve kişileri bulmaya çalışıyor, kitapları tutturuyor. Salondakiler, onun içeride bir işbirlikçisi olduğunu düşünüyorlar.)
"O günden sonra sık sık, bu oyunu kullanabileceğim bir kart hilesi geldi aklıma. Birine ben odada yokken destenin içinden bir kart seçmesini ve sonra yerine koymasını söyleyecektim. Sonra onlara "şimdi ben size onun hangi kartı seçtiğini söyleyeceğim." diyecektim. " (İlahi Feyman.)

"-Neden lisansüstü okula MIT'de gitmen gerektiğini düşünüyorsun?
- Çünkü bilimde ülkenin en iyi okulu MIT.
-Böyle mi düşünüyorsun?
-Evet.
-İşte bu sebepten başka bir okula gitmen gerekir. Dünyanın geri kalan kısmının nasıl okuduğunu öğrenmen gerek.
Ben de Princeton'a gitmeye karar verdim." (Dünyanın?)


"-Çayınıza krema mı yoksa limon mu istersiniz Bay Feynman?
-Teşekkür ederim, ikisini de alırım.
-Heh-heh-heh-heh-heh. Eminim şaka yapıyorsunuz Bay Feynman.
Şaka mı? Şaka mı? Ben şimdi ne cehennemin dibini dedim ki."

"Yorumlar beni çok şaşırttı çünkü bir tuğlaya bunca değişik açıdan bakılabileceğine hayatım boyunca şahit olmamıştım. Olayın sonunda felsefecilerin girdiği tüm tartışmalarda olduğu gibi büyük bir fikir kaosu dışında bir şey olmadı."

Hiç yorum yok: