Sadık Hidayet'i çok sevenlere güvenip başladım okumaya. Biraz hayal kırıklığı yaşadığımı itiraf etmeliyim, fakat bunun çevirmenle alakalı olduğunu düşünmek istiyorum. Aylak Köpek'i okurken sorunun tam olarak ne olduğunu anlamadım. Vejetaryenliğin Yararları'na geçince fark ettim ki Mehmet Kanar bu işte pek iyi değil. Dil konusunda gördüğüm problemin dışında kitabı sevdiğimi söyleyebilirim. Çok değil, ama sevdim. Hikayelerin birden sona ermesini ve bu sonların kötü olmasını özellikle.
Kitap, yedi hikayeden oluşuyor:
Aylak Köpek
Kerec Don Juanı
Çıkmaz
Katya
Taht-ı Ebu Nasr
Tecelli
Karanlık Oda
"Onun gözleriyle insanınkiler arasında benzerlikten çok, bir tür eşitlik görülüyordu adeta. Acı, ıstırap ve beklenti dolu iki siyah göz. Bunlar sadece aylak bir köpeğin suratında görülebilir."
"Belki dünya değişmemişti de yaşlılık ve umutsuzluk dolayısıyla her şey gençlik günlerindeki o büyüleyici cazibesini ve güler yüzünü yitirmişti ona göre. Bir o elleri bomboş kalmış ve farkına bile varmadanher yıl gücünün kuvvetinin bir kısmı gözle görünmeyen bir menfezden çıkıp gitmişti. Birkaç mutsuz hatıra, bir iki rezillik ve boşuna çırpınmadan başka bir şey kalmamıştı geriye. Sadece kendi leşini o delikten bu deliğe sürüklemişti ve şimdi daha güzel günler beklentisinde değildi."
"İffet'in gülüşü sinir etmişti onu. Bu kadın bir tür garip bir memeli yaratıktı ve onu avare etmek için yaratılmıştı sanki."
"Biliyor musunuz, daima kadın bana gelmelidir. Ben kadına asla gitmem. Ben bir kadının yanına gidersem, o kadının kendisini benim için teslim etmediğini, param için, çapkınlık için ya da benim dışımda bir nedenle teslim ettiğini hissederim. Oysa, ilk önce kadın bana gelirse taparım ona."
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
3 yorum:
Kör Baykuş'u okudun mu? Kim çevirmiş hatırlamıyorum ama çevirisi hiç kötü değildi.
Behçet Necatigil çevirmiş onu. Bunların ardından hevesle ona başladım. Arada inanılmaz bir fark var. Şimdi Mehmet Kanar'ın çevirdiği başka bir kitabına başlayacağım. Emin olmak için üç kitabını okumam yeterli olacaktır sanırım.
Ahaha Behçet Necatigil tabi ya, nası gerzek gibiyim şu an anlatamam.
Yorum Gönder