25 Ağustos 2010 Çarşamba

Türbeler-Ali Köse, Ali Ayten

Yukarıda yazan isimlere bakmayın. Çok klasik bir hikaye olarak, öğrencilerine iş yaptırıp onları kullanan hoca göreceksiniz burada.


7 bölge, 23 ilde, 3 tanesi Alevi türbesi olmak üzere 30 türbede 3003 kişi ile anket ve mülakat yapılmış. Diyanet İşleri Başkanlığına göre 1996’da 1236 türbe var Türkiye'de. Türbe kriterlerinin ne olduğunu açıklamamışlar. Türbe ziyaretleri oranı 2000’de %52 iken, 2009’da %41 olmuş. 


Türbelerin, neden şu anda oldukları yerde olduğunu merak ediyorsanız birkaç sebebi var. İstanbul'da boğazın iki yakasındakiler için İstanbul'u koruyor olduklarını hissettirmeleri mesela. Kırsal yerleşim alanlarında ise yüksekçe yerlerde bulunan türbeler, kasabayı, köyü koruyor olduğu fikrini veriyor. 
Önemli bir sebep de daha evvel azizlerin ziyaretgahlarının olduğu yerlere türbe kondurarak, halka bakın artık Hristiyan değilsiniz demek. 
Dini kimliğin yanı sıra milli kimlik de türbeler yardımıyla inşa ediliyor esasında. Türbelere dair rivayetlerin arasında bol miktarda Kıbrıs ve PKK hikayeleri var. 


Yazarlar, türbeler için "kadınların camisi" diyorlar. Ziyaret edenlerin %62'lik bir kısmının kadınlardan oluşmasından ziyade bu kadınların kendilerine camilerde yer bulamaması etkili bunda. Erkekler camileri ellerine geçirince kendilerine hem dini ihtiyaçlarını giderecek hem sosyalleşecek yerler arıyor kadınlar. Türbelerde anket ve mülakat yapılanların birçoğu oralara devamlı olarak gidiyor. Birbirlerini tanıyorlar. Görüşmediği sürece ne olduğunu anlatıyorlar, dertlerini, sıkıntılarını paylaşıyorlar. Türbeler her şeyden önce ruhsal bir rahatlama sağlıyorlar: Ümitsizlikten kurtulma, motivasyon, üzerine düşeni yaptığına inanma, problem paylaşım alanı, sosyalleşme platformu, yüceltilme hissi, kurumsal dinin yaşandığı yerden ziyade bireysel tecrübelerin ön planda olması.


Türbelere dair istatistikler şöyle: %74 dua edip dilekte bulunmak için, sadece dua için gelenler %45, ibret almak ve tefekkür için gelenler ise %16.
Gelenlerin %28'i ilkokul mezunu, %41'i orta öğrenim, %22 üniversite mezunu, %8 ise sadece okur yazar.
Ziyaretçilerin %81'i şehirde yaşıyor ve ekonomik durumlarını %67 orta sınıf, %18 zengin, %15 fakir olarak nitelendiriyor. 
%60'ı evli olan ziyaretçilerin %24'ü 15-25 yaş arası, %38 26-40, %33 41-65 ve %4 66 yaş ve üzeri.
Din eğitimini nerede aldıklarına gelince%51 ailede diyor, %14 Kuran kursunda. HHangisi peygamberdir sorusuna doğru cevap verenlerin sayısı ise  %51. 
Türbeye dair herhangi bir bilgi ile gelenlerin sayısı %31.


Türbeye gitme sebepleri ise çok değişmiyor. Bedenen ve ruhen şifa talepleri, cinlerden kurtulma isteği, sınavlarda başarı, ev, araba, eş, mutluluk... Bazen manevi isteklerle orada bulunanlar da oluyor tabii. 


Bazı türbelerin duvarlarına yazarak isteklerde bulunmuş ziyaretçiler. Onlardan bir kısmı:



Konya Tavus Baba Türbesi: Allahım! Karnemde 1 var, annem babam görmesin, kızmasın.
KTB: Utku’ya okul, Serkan’a okul, Ekrem’e evlat, Mehmet’e iş, hanım, Delal’e kısmet, ev, huzur.
KTB: Allahım bana sevdiğim kızı ver.
KTB: Allahım 350 milyon burs, temiz bir avrat istiyorum.
KTB: Hukuk fakültesini kazanayım, yardımcı ol.
KTB: Allahım üniversite sınavını kazanayım (mümkünse Marmara, olmazsa Selçuk olabilir). En az 250 puan alayım.
Sivas Gani Baba: Ben sağlıklı, mutlu, heyecanlı, maceralı bir hayat istiyorum. Ayrıca gitar istiyorum. 
SGB: Mrb Gani Baba, sana bir sürü dilekte bulunuyoruz, bunun farkındayız. Ama bişi daha isteyecektim. Noolur 1.75 oliiim. Noolur!
SGB: Benim kaderim de halama çekmesin. Halama sabır ver. Eniştem içki içmesin.

Diyarbakır Hz. Süleyman: Allahım beni ve çocuklarımı kocamın zulmünden koru. (Zazaca)
DHS: Allhım kaynanamdan kurtar beni.
DHS: Allahım Selma'yı seviyorum, onunla evlenmek istiyorum.
DHS: Beni Hakan’a kavuştur.
DHS: Kocam bana iyi davransın.
DHS: Allahım çocuk istiyorum.
DHS: Allahım beni memur yap.
DHS: Bana ev ve araba ver.
Yuşa: Ey Yuşa! … yerlerdeki villaların satışında ve arsaların alınışında bana yardımcı ol.

Ne yapıyor bu insanlar orada diye merak ediyorsanız genelde Kuran okuyorlar, dua ediyorlar, şekerlere lokumlara okuyor ve onları dağıtıyorlar, türbeyi tavaf ediyorlar, ellerini/yüzlerini sürüyorlar, mum yakıyorlar, çaput bağlıyorlar, piknik yapıyorlar, adak kurbanlarını kesip dağıtıyorlar.

Çok ilginç türbe hikayeleri var. Bazılarının ne kadar uydurma olduğuna isimler bile işaret edebilir tek başına sanırım. Anneannemin masallarındaki isimler gibi. Mesela, Çoban dedenin kardeşleri: Cabbar, Bulamaç, Tosun, Sadık, Zilli ve Ali.

Bir de türbedarlar var. Bir kısmı rüyasında türbe ve ya sahibiyle ilgili bir şeyler görüp kendini görevli kabul ederek geliyor. Bir kısmı da ziyaretçilerden bir şey koparma peşinde. Afyon Seyyid Hasan Basri Türbesinde, kendisine soru soran öğrencileri "Alamancı" sanan türbedar, "Bari kahve getirseydiniz." diyor. Olmayınca telefonunuzu verin, diyor. O da olmayınca sigaralarını istiyor. Veriyorlar.
İzmir Susuz Dede Türbesinde de "Çok güzel dua edilir. Hepsi kabul olunur." diye dolaşan insanlar var. 

Türbeler çok enteresan.  

Hiç yorum yok: