24 Ağustos 2010 Salı

Franny ve Zooey-J. D. Salinger

Salinger, kesinlikle Türkçe okunmaması gereken bir isim. Ömer Madra çevirmişse bilhassa. Gerçi bu okuduğum ikinci kitabı; ama olsun. Üzerine “Ölmeden önce okumanız gereken 1001 kitaptan biri” etiketini yapıştırmayı bilen YKY, ne doğru düzgün çevirecek birini bulabilmiş ne onu kontrol edecek editörü.
İlk bölümde Franny ile sevgilisi Lane konuşurken, kitabı defalarca bıraktım elimden. Hemen sebebini örnekle açıklamak istiyorum: “Yani, Tanrı aşkına, seni temin ederim bu lanet şeyin Allahın belası bir kurşun balon gibi batıp gideceğini sanırken, bizim ödev, üstünde neredeyse iki metrelik bir 'A' harfiyle geri gelince, Allah belamı versin alabora oluyordum az kalsın.”
Evet, az önce bir “Hey dostum, senin problemin ne ha?” örneği gördünüz ve maalesef kitabın büyük bir kısmı böyle.

Çevirisini okurken sürekli orijinalinde ne dediğini tahmin ederek okudum. Hayali olarak İngilizce okumuş olsam da hala kitabı çok sevdiğimi söyleyemiyorum. Karakterlerin ilgi çekici olması konusunda hakkını teslim etmeliyim; ama bu Glass ailesinde beni rahatsız eden bir şey var. Onları anlatmaya devam eden diğer kitaplarını okuyunca fikrim değişecek mi bilmiyorum.

Zooey, ağabeyi Seymour'ın odasına girdiğinde tahtanın üzerindeki alıntılardan okuyor. Onlardan:
“Tanrı'nın kalbe yol göstermesi fikirlerle değil, acılar ve çelişmelerle olur.”

Salesli Aziz Fransiscus'un duası: “Evet peder! Evet ve daima evet!”
Zui Gan her sabah kendisine seslenirdi: “Usta!”
Sonra da kendi kendisine cevap verirdi: “Buyrun efendim.”
Sonra da eklerdi: “Ayıl.”
Yine cevap verirdi: “Peki efendim.”
“Ondan sonra da” diye devam ederdi, “başkalarının seni aldatmasına izin verme.”
“Peki efendim; peki efendim.” diye cevap verirdi.
Mu-Mon-Kwan

  

2 yorum:

Elmoş dedi ki...

Glass kardeşler ve Franny & Zooey konusundaki fikrini değiştirmeyi çok isterim. Bu konuda çok (ve orjinal dilinde) çok emek verdim.

seyyarat dedi ki...

Diğer kitabını İngilizce okumuştum. Bunu belki tekrar okurum İngilizce.
Glass kardeşleri sevsem de annelerini sevme ihtimalim olduğunu hiç düşünmüyorum.