26 Ağustos 2010 Perşembe

Kızlarıma Mektuplar- Emre Kongar

Okuduğum en bayık kitaplar listesine bir yenisi daha eklendi. Ne güzel. Emre Kongar, bu kitabıyla fırtınalara sebep olduğunu sanıyor. Gerçi 40 baskısı var kitabın. Belki bir tür yel oluşmuştur, bilemem.

Kızlarının biri Amerika'da doktora yapmak için, biri Türkiye'de doktora yapmak için evden ayrılıyor. Emre Kongar, her baba gibi kızlarım gitti üzüntüsü yaşıyor. Yalnız kızlarının burs kazandığını ve bundan nasıl gurur duyduğunu da kitap boyunca insanın gözüne sokuyor. Üzgünüm; ama hemen ardından söylemeliyim ki gururluyum, diyor. Mektuplarla, kızlarına bakın ne güzel ilişkimiz var, ben ne süper bir babayım derken "Yaşamdan Satırbaşları" başlığına uygun olarak da hayat dersleri veriyor.

Kitap hakkında yapılan söyleşilere, yazılanlara bakmak isterseniz Buket Uzuner, Murat Birsel ve Savaş Ay var elimde. Ben de size kopyalayayım biraz onlardan ki bakmadan da fikriniz olsun.

"Bir Müslüman ülkede babası tarafından önemsenen, ciddiye alınan ve erkek kardeşleriyle eşit muamele gören kızlar, yaşamları boyunca dimdik gezerler
Müslüman bir ülkede doğmuş ve büyümüşseniz yetişkinlik hayatınız ister yıllarca Hıristiyan veya Budist kültürlerde geçsin, ister sonradan dinsizliği seçin, ister dindar, ister agnostik olun, sonuçta hiç farketmeyecek ve değişmeyecek bir şey vardır.
Müslümanlık kültürü, altkültürünüzün bir ögesidir artık. Ayrıca, Fesuphanallah, na-mahrem, Allah kerim, Allah'a emanet kavramlarını, sahuru, kandil simidini, bayram namazını ve/ya bayram şekerini bilirsiniz. Günah ve sevap kavramlarınızın ilk formasyonu bu kültürde oluşmuştur. Eğer bir Müslüman kültürde bir kız çocuğu olarak büyümüşseniz en laik, en aydınlık çevrelerde yaşamış olsanız bile bir Hıristiyan kadından çok farklı bir saklanma, utanma ve çekinme halleri de altbenliğinizin ve bilinçaltınızın en karanlık kıvrımlarına sinmiştir. Kadın veya erkek bilirsiniz ki, Müslüman ve Doğu kültürlerde ailelerde erkek çocuk değerlidir, toplum yalnızca erkeklerin sözlerini ciddiye alır. Bunların elbette istisnaları vardır ama hep olduğu gibi istisnalar ancak kuralları doğrular. Türkiye bu istisnalardan biridir. Eksik ve yanlış yanlarına karşın dünyadaki tek laik Müslüman ülkedir." (Buket Uzuner)

"Bu toplumda gençlerimiz nasıl olmalı, genç kızlarımız nasıl olmalı, kadınlar nasıl olmalının adeta sevgi dolu reçetelerini veren. Ama tabi ben yani iyi bir sosyoloji öğrencisiyim. Yani yıllarımı, elli yılımı sosyolojiye vermişim. Dolayısıyla bu reçeteleri veya bu sevgi dolu yumuşak önerileri verirken bütün dünya literitürünü, Türkiye'nin toplumsal oluşumunu dikkate larak yapmaya çalıştım ve böylece kızlarımı küçükken büyüdüğü, büyüyen çocuklarla yaşadıklarımızı Türk toplumunun değişmesiyle ilişkilendirip hem somut olarak Elif ile Ebru'nun mutluluğu, hemde soyut olarak toplumsal sorunlarımızın çözümüne ilişkin bazı şeyler geldi. Hemen bir örnek vereyim derhal göreceksiniz. Herkes kitabın kapağını beyeniyor sizde çok beyendiğini söylediniz." (Murat Birsel) ("beyenmek" oradaki tek saçmalama değil. Hepsi birbirinden güzel.)

"Sevgili kızlarım, şimdi bizden kilometrelerce uzakta, kendinizi yetiştirmek için çalışıp didinirken kimbilir o gurbet ellerde ne tehlikeler bekliyor sizi! 
Trafik kazalarından sapık insanların saldırılarına, sağlık sorunlarından eğitimdeki güçlüklere kadar görünen ve görünmeyen ne çok tehdit ve tehlike var karşınızda. Bütün bu acımasız ortamda tek güvenceniz dengeli, akıllı zeki kişiliğiniz. 
Size güveniyorum." (Bu da fırtınalar koparan kitaptan. Ne kadar da farklı değil mi?)

1 yorum:

Adsız dedi ki...

bu ne biçim bir kitap !!!6.sınıf öğrencilerine önerilebilecek bir kitapmı!!!!! açıkça çocukların beynini yıkama kampanyası!!!doğa nin insanlara birşeyler verdiğini .,,,cinselliği rahat yaşamalarını öğütleyen bir kitap lanet olsun yazıklar olsun byle yazarlara ve bu yazarları öneren öğretmenlere!!!!