10 Mayıs 2010 Pazartesi

C. G. Jung's Psychology of Religion and Synchronicity

Robert Aziz Jung hakkında okuduğum en iyi kitabı yazmamış. En iyilerin arasına girecek kadar da yazamamış. Ben sadece arkadaşlarımı uyandırmamak için sessizce otururken bir şeyler okumalıydım ve elimdekilerin en iyisi o idi. Uyanmaları için iki saat beklediğim için kitabı bitirdim.

Aziz, "eşzamanlılık" teorisini Jung psikolojide ve din psikolojisinde nasıl ortaya koymuş diye anlamaya ve anlatmaya çalışmış. Eşzamanlılığı basit bir örnekle açıklamış önce: Diyelim ki bir rüya gördünüz. Rüyanızda uzun zamandır görmediğiniz, haberleşmediğiniz bir arkadaşınızın geldiğini gördünüz. Ertesi gün ne oldu bilin bakalım? O arkadaşınız çıktı geldi habersizce. İşte eşzamanlılık budur. Mikro evrenle makro evren uyum içinde çalışır. Nedensel olmayan bir bağlantı söz konusudur.

Böyle söyleyince siz de "sır kapısı" hissine kapılıyor musunuz? (Çok okuyanı varmış blogun gibi böyle soru sormak ne eğlenceli yahu.) Ben kapılıyorum da siz de kapılırsanız diğerleriyle birleşelim diye sordum.

Bir de alıntı yapalım: "Synchronicity, it will suffice to say at this early stage, describes the meaningful parralleling of inner and outer events. These events, which by definition are not causely related to each other, one understood to be manifestations of a type of orderedness in nature itself - an accused orderedness, to be sure, that transcends the space and time.

Aziz Jung'un 1950'lerde "Synchronicity: An Accusal Connecting Principle" kitabına dair birçok açıklama yaptıktan sonra Jung'un din psikolojisine dair düşüncelerini aktarıyor. Din psikolojisi kısmında Jung'un Hristiyanlık ve Doğu dinleri (Hinduizm, Budizm, Taoizm) hakkındaki düşünceleri karşılaştırılıyor ve Hristiyanlık bu sebeplerle kötü Doğu dinleri ise nasıl güzel nasıl güzel deniyor. Başka da bir şey olmuyor.
 Bolca bahsedilen Tao Te Ching'den:

"Without going outside, you may know the whole world
Without looking through the window, you may see the ways of heaven
The farther you go, the less you know"

2 yorum:

Adsız dedi ki...

İsmini hatırlamadığım bir kitapada okumuştum ben de. Aslında konusunu da hatırlamıyorum, "parapsikoloji" olabilir. Orda diyordu şöyle birşey: "birini düşünüyorsunuz ve birkaç dakika veya 1-2 saat sonra gibi bir sürede karşınıza çıkıyor. İşte bu bilinçaltının önsezisidir.." gibi bir cümle..

seyyarat dedi ki...

Nasıl açıklanır bilemiyorum ama bu şekilde açıklanmasına pseudoscience gözüyle bakılıyor. Ben sır kapısı demeyi tercih ederim. :)