6 Nisan 2011 Çarşamba

Işık Bahçeleri- Amin Maalouf

Maniheizm'in kurucusu Mani'nin hayatını anlatırken Amin Maalouf, yine üslubunu korumuş. Diğer kitaplarını sevdiyseniz ya da "eh, iyi" dediyseniz bunu da Mani'nin hayatına, bir dinin başlangıç ve yayılışına tanıklık etmek için okuyabilirsiniz. Tarihî roman olarak da iyi.

"Şehrin az ötesinde, Selefkiler Köprüsü'ne bakan bir tepede Nabu Tapınağı yükselir. Bilginin, yazılı şeylerin tanrısıdır o, gizli ve açık bilimlere hükmeder. Simgesi kalemdir, rahipleri hekimdir, müneccimdir, inananlar ayaklarının dibine en sevdiği sungular olan tablet, kitap ya da parşömenler bırakırlar. Babil'in şaşaalı zamanlarında hükümdarların adının başında bu tanrının adı söylenir, bu nedenle adları Nabunassar, Nabupolassar, Nabukadnezar olurdu."

"Pattig, eğer sahiden aradığın gerçeklikse, onu bir kadının kollarında ya da yeni doğmuş bir bebeğin viyaklamalarında bulamazsın. Söyledim sana, gerçeklik tamahkardır; onu hala istiyor musun, yoksa vazgeçtin mi?"

"Benim taptığım tanrı düşmez, kırılmaz, ne asamdan korkar ne alaylarımdan. Senin gibi coşkulu müminlere bir tek o layıktır."

"Dişi olan yasaktır, yasak olan dişidir. Cemaatteki erkeklerin gözünde mükemmel bir denklemdi bu. Sittay'ın vaazlarında dişi kelimesi uğursuz, şeytani, bozguncu ya da ruha zarar anlamında sık sık geçerdi. Kutsal yazılardaki kadınları, sadece sebep oldukları felaketleri anlatacağı zaman anardı. Havva, Beştabe, özellikle Salome'den hevesle bahseder, ama Sara, Meryem ya da Rebeka'yı konu etmezdi."

"Karpuzdan başka sıcak ekmeği, salatalığı ve bir de hurmanın özellikle ışık geçiren, saydam olanını severdi. Buna karşılık bütün et yemeklerini hiç kibarlık yapmadan geri çevirirdi. Şarap ve diğer mayalı içkileri içmezdi; yalnız, yemeğin başında misafirler rahat içsin diye dudaklarını değdirir gibi yapardı. Ama sarhoşluğa kızardıİ sofradakilerden biri çakırkeyif olduğu anda Mani misafirlere hiç aldırmadan kalkıp uzaklaşırdı."

"Ekmeği koparmadan önce Mani hep şöyle dua ederdi: "Tanrım, bu yemek hazırlanırken toprak, bitkiler ve daha başka yaratıklar mecburen incitildi. Ama bunu yapanların insandaki Işığı beslemekten, senin Kelamını yaşatmaktan başka isteği yoktu."

"Başkalarına kılavuzluk etmeye soyunan biri, iktidardan, zenginlikten vazgeçmek zorundadır. Bir hırkadan gayrı hiçbir şeyi olmamalı, hatta yarın ne yiyeceğini bile bilmemelidir. Bilgelerle inanç satan sahte sofuların arasındaki fark budur."

"Bazen de merak ediyorum, sırf Tanrı'yı kötü göstermek için, acaba şeytan mı yolluyor dinleri yeryüzüne?
Bir din adamı böyle konuşur muydu?"

"Diyelim ki senden bazı şeyleri sakladım, ama hiç yalanım yok. Şu dalda çiçeğe durmuş bir tomurcuk görsem, 'bak işte bir erik' desem, yalan mı olur? Kesinlikle olmaz, sadece gerçeği bir mevsim erken söylemiş olurum."

Hiç yorum yok: