İkinci kez okunan bir kitaba dair yazmaya daha çok üşeniyor sanki insan. O heyecan olmadığından belki. Sonra üzerinden zaman geçince daha da kaybediyor heyecanını daha çok üşeniyor. O kadar kaybetmişim ki üzeri tozlanmış kitabın.
Eduardo Galeano yazmış öncelikle. Bence iyi de etmiş. Bir de kısa kısa yazmış sağ olsun. Böylece elimde birkaç kitabı dolaştırırken aralarda ne demişti diye düşünmüyorum.
Yazarın aslında hayatına dair yazdığı bir kitap bu. Yaşadığı olayları, dinlediği hikayeleri içine biraz siyaset katarak biraz hislerini katarak anlatmış bir güzel.
"Kimi zaman sonbaharda turistlerin Calella'dan ayrılmasından sonra ormandan ulumalar yükseldiğini duyardık. Ağaçlara bağlanmış köpeklerin ulumasıydı bu. Turistler köpekleri tatil sırasında yalnızlık çekmemek için kullanır, buradan ayrılacakları zaman da peşlerinden gelmesinler diye ormanın derinliklerindeki ağaçlara bağlayıp giderlerdi."
"Duvarlar Konuşuyor. Montevide, Ekonomi Bilimleri Fakültesi'nde: Uyuşturucu bellek kaybına ve şimdi aklıma gelmeyen başka zararlara yol açar. Şili Santiagosu'nda, Mapocho ırmağı kıyısında: Ne mutlu ayyaşlara ki Tanrı'yı iki kez görecekler. Buenos Aires'in Flores semtinde: Memeleri iri olmayan kız arkadaş kızdan çok arkadaştır."
""Bizi kendilerine dönüştürmeyi başaramadılar." diye yazıyordur Cacho El Kadri mektubunda.
Uruguay'daki askeri dikta rejiminin son günlerindeydi. Kahvaltıda korku yemiştik, öğle ve akşam yemeklerinden de korku. Gene de bizi kendilerinden biri yapmayı başaramamışlardı."
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder