28 Eylül 2010 Salı

Kızılcık karpuz olur mu hiç? İlahi çevirmen!

Kapakta şöyle diyor kitap hakkında: "Metin türü bilgisine sahip, çevirinin gereklerini kavramış bilinçli kararlar alabilen çevirmenler yetiştirmek nasıl mümkün olabilir? Bu soruya yanıtlar arayan deneysel bir Metin Atölyesi çalışması..." İçinde de şunu diyor: "Bu kitapta, "Edebiyat çevirisi nasıl öğretilebilir?" sorusuna yanıt aramak için Boğaziçi Üniversitesi, Çeviribilim Bölümü'nde yaptığımız deneysel bir çalışmayı bulacaksınız. Çeviribilim Bölümü öğrencileri için açılan Metin Atölyesi derslerini, özellikle edebiyat çevirisi öğretiminde yöntem araştırması yapmak için kullandık ve o deneysel çalışmamızı kitaplaştırdık."

Madem işim gücüm yok çeviri yapayım, dediğim günlerde arkadaşımın kitaplığında gördüm bu kitabı. Merakla okudum. Siz okumayın. Sırf yukarıda yazanlardan da anlayabileceğiniz üzere öğrenciler kullanılmış. Sevmiyorum bunu zaten. "Hadi, öğrencilere şunu yapalım da cevaplarını da toplayalım kitap olssuuunnn! Başka da bir şey eklemeyelim. Olur da eklemek istersek konuyla alakasız bir şeyler koyalım." diye düşündüklerini tahmin ediyorum.

Kitapta koyu puntolarla yazılan kelimeler var. Sinir bozucu. Siz vurguyu anlayamazsınız; biz gösterelim, demişler.

Uygulamalardan örnekler vereyim.

Uygulama 1:

Kızılcık
İlk yemişini bu sene verdi,
Kızılcık,
Üç tane;
Bir daha seneye beş tane verir;
Ömür çok,
Bekleriz;
Ne çıkar?
İlahi kızılcık!
Orhan Veli

(Kızılcık yerine başka bir meyve konup şiir yazılıyor.)
Kiraz
İlk meyvesini bu yaz verdi
Kiraz
Pek az
Bir daha yaza daha çok verir
Vakit var
Beklerim
Sana değer
Kirazım!

(Daha önce yapılmış çevirilerden.)

The Dogwood Tree
It gave its first fruit this year;
Three cornelian berries;
It'll give five more
Next year;
Life is long,
We can wait,
What's the rush?
The divine dogwood
Tree!
Çeviren: Murat Nemet Nejat

The Cornelian Cherry
This year
The cornelian cherry
Gave its first fruit
There were only three
Next year it may give five
Why worry?
We can wait,
Life is long.
Ah, dear cornelian cherry.
Çeviren: Nilüfer Mizanoğlu-Reddy

(Öğrencilerden)
The little cornelian
Bore its fruit
Its first three berries
This year
Next year
It may give five
Life is long
No wonder we can wait
Why not?
O, my dear cornelian

Little Red Tree
This year she gave her first berries
Little red tree
Next year, she may give five
Life is long
We'll wait
No matter!
Oh, sweet little tree!

Böyle böyle şeyler. 

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Madem işim gücüm yok çeviri yapayım diye oturup çeviri yapamayacağınızı anlamanız için yazıldı bu ve bunun gibi kitaplar.
Sayın Işın Bengi-Öner ve Ülker İnce'ye hakaret etmeye hakkınız yok.
Madem kendinizi bu konuda çok bilgili ve yeterli görüyorsunuz o zaman bir kitapta siz yazın biz de okuyup yararlanalım ve size eleştirilerimizi iletelim. Çeviri her yiğidin harcı değildir.
Kitabın yazarlarıyla ilgili ve Çeviribilimle ilgili bir araştırma yaptınız mı? Bunun için eğitim aldınız mı bilmiyorum;ama, bu kitabı bu şekilde tanıtmaya ve bu uslupla eleştirmeye hakkınız yok. Umarım Çeviribilimden bihaber birisinizdie, aksi takdirde sonuç dahada üzücü...