10 Mart 2011 Perşembe

Kör Baykuş- Sadık Hidayet

Çevirmenin ne kadar önemli olduğunu anlamak için elinize iki Sadık Hidayet kitabı alın, biri Kör Baykuş olsun. Aylak Köpek ve Vejetaryenliğin Yararları'ndan sonra Sadık Hidayet'i sevmek için bunu okumam şarttı.
Behçet Necatigil ne güzel çeviri yapıyor böyle. Hayran olmamak mümkün değil.

Kör Baykuş, insanı melankoliye, belki bunalıma demeliydim, doyuran bir kitap. Böyle söyleyince rahatsız ettiği düşünülebilir. Hayır. Kurgusuyla, zaman algısının farklılığıyla, salt kasvet değil sunduğu.

"Yaralar vardır hayatta, ruhu cüzam gibi yavaş yavaş ve yalnızlıkta yiyen, kemiren yaralar.
Kimseye anlatılamaz bu dertler, çünkü herkes bunlara nadir ve acayip şeyler gözüyle bakar. Biri çıkar da bunları söyler ya da yazarsa, insanlar, yürürlükteki inançlara ve kendi akıllarına göre hem saygılı hem de alaycı bir gülüşle dinlerler bunları. Çünkü henüz çaresi de devası da yok bu dertlerin."

"Badem biçimi tarlanın ortasında onun yüzü. Gözleri iri iri ve siyah, bir kadın. Gözleri bildiğimiz insan gözlerinden daha iri ve ne olduğunu bilmediğim, bağışlanmaz günahlarım için sitem dolu gözler. Ürküten, büyüleyen gözler, keder ve hayret dolu gözler, hem tehdit hem vadeden gözler. Hem çekiyor hem itiyor, uzaklaştırıyorlardı. İnsanı mesteden, doğaüstü bir ışık saçıyordu bu gözler."

"Ben ki şimdiye kadar kendimi yaratıkların en mutsuzu görüyordum, şimdi şimdi anlamaya başlamıştım: İnsanların, kemikleri çoktan çürümüşken, hücreleri belki mavi gündüzsefalarına karışmış yaşamaya devam ettikleri zamanlarda, şimdi şimdi anlamaya başlamıştım, insanların henüz tepelerde kerpiç kulübelerde oturdukları zamanlarda, aralarında feleğin hışmına uğramış bir ressam yaşamıştı; lanetlenmiş bir ressam, herhangi, benim gibi, mutsuz bir kalemdan ressamı belki."

"Hastalık bende yeni bir dünyanın doğmasına sebep olmuştu. Sağlıklıyken tasarlanamayacak hayaller, renkler ve arzularla dolu bir dünya idi bu. İçimde tarifsiz bir keyif ve ıstırapla bu masalları yaşıyor, kendimi tekrar çocuk hissediyordum."

"Ben hep, bu dünyada susmaktan daha iyi bir şey yoktur, Butimar gibi olan insan daha iyi insandır diye düşünürdüm. Butimar, deniz kıyısına çöker, kanatlarını açar, oturur tek başına."

3 yorum:

Ebru dedi ki...

Seyyaratcığım haftada kaç kitap okuyorsun? 1 haftayı geçti kitabım bitmedi sen ekledikçe ben kötü oluyorum:)
Hani zaman yok denir ya inan öyle ida yatınca elime alıyorum saat 11 oluyor. Hergün en fazla 2 saat:(

seyyarat dedi ki...

O zaman buraya yazmadığım bir sürü kitaptan bahsetmeyeyim. :)

Yahu ben boş insanım, az bile okuyorum. Normal senin halin, üzülme.

Ebru dedi ki...

ekleme ekleme işi bırakırsam zorlanırız:)