Kitabın adı, İsmet Özel'in bunun dışındaki iki kitabında da olduğu üzere Henry David Thoreau ve Ralp Waldo Emerson arasındaki bir diyalogdan alıntı.
- Henry, neden buradasin?
-Waldo, sen neden burada degilsin?
İsmet Özel, neden şiirle ilgilendiğini, bu konuda ne kadar iyi olduğunu, siyasetle nasıl bir ilişkisi olduğunu ve neden Müslüman olduğunu anlatıyor. En çok üzerinde durduğu ise elbette ne kadar iyi bir şair olduğu.
"Bugün için bana açıklayıcı görünen husus, Cumhuriyetin okullarında eğitim görmüş herkesin, İslâmî metinlere yaklaşırken ister istemez elverişsiz bir konumda bulunduklarıdır. Yanlış anlaşılmasın! Okur yazarlarımız artık doğu kültürünün ürünlerini anlamayacak kadar batılı bir görüş edinmişlerdir demek istemiyorum. Belki bunun tersini ifade etmek uygun olabilir. Türkiye'de verilen eğitim diploma sahiplerini yeterince batılılaştırmadığı, onları Batı dünyasının temel ürünlerine nüfuz edebilecek yeterliliğe ulaştırmadığı için İslâmî metinlere alıcı gözle bakılamıyor."
"Bir partiye kaydolmak, elbet bir okula kaydolmaya benzemiyor. Hele bu parti anti-komünizmin bir milli değer sayıldığı bir toplumda komünist olma zannı altında bulunan bir parti ise. O yıllar üniversite öğrencileri arasında bile sosyalist düşüncelere meyledenlerin sayısının ihmal edilebilecek kadar düşük olduğu zamanlardı ve çok daha sonra 1968'de İçişleri Bakanı Faruk Sükan, ésolcuların nefeslerini bile kontrol ediyoruz, hepsini 24 saatte toplarız." demekle bariz bir gerçeği ifade edecekti."
"Okuyucularımı aklıma takışım popüler bir sanatçı oluşumdan ötürü değil, o dönemde şiire dikkatini yönelten insanların niteliklerinden ötürüydü. Henüz dokuz şiirimin yayınlandığı bir zamanda şiirlerimin neye yöneldiği konusunda fikir yürüten insanlarla karşılaştığımı söylemem bugün size nasıl şaşırtıcı gelirse, benim de bundan ne ölçüde etkilendiğimi şaşırmadan anlayabilirsiniz. Hiçbir sanatçı kendisine gösterilen ilgiye duyarsız kalamaz."
"Nazım Hikmet "Yaşamaya Dair" demiş. Olmaz, çünkü yaşamayı anlatı konusu yapamayız, yaşamaktan söz edemeyiz, onu ancak bünyemizde duyabiliriz. Bu yüzden "Yaşamak Umurumdadır" demeli.
Boris Pasternak, "Kızkardeşim Hayat" demiş. Nasıl da soğuk, zihinsel, sexless. Doğrusu "Sevgilim Hayat" olmalı."
"Şiirler ortaya çıktıkça farkına vardığım husus, kendi alanıma iyi intibak ettiğimdi."
"Bütün yasakların insanları o yasakları çiğnemeye doğru kışkırttığı söylenir. Belki ilk gençlik yıllarımda böyle bir cazibenin etkisini üzerimde hissettim. Ama beni komünizm yönünde cezbeden asıl etken, bu yolla daha bilgili, daha geniş ufuklu, zevki daha gelişmiş ve hatta daha ahlaklı bir insan olabileceğimin işaretlerini görmüş olmamdı."
"Yumruğunu sosyalistlere karşı sıkan sadece türkçüler ve ya şeriatçılar değildi. Sosyalist olmayan sol bu konuda diğerlerinden bir adım ilerideydi doğrusu: "Ben Atatürk'e laf söyletmem." tehditi "Bunun katli vaciptir." hükmünden çok daha reeldi(dir).
"Daha genç yaşlarımdan itibaren düşünürdüm ki bir şair, şiir çizgisinin ana hatlarını, yirmi altı yaşına kadar çizmek zorundadır. Yirmi altı yaşından sonra şair olunmaz."
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder